"Düşündükçe yılkı atları gibi ölsem diyorum. Mumyalasam kötülüğü!.. Sözümün bir değeri kalmaz yerin altında rüya görenler için. O yüzdendir ki; benimle en sadık gölgeler yaşar. Yüreğimi zehirler kibirli bir yüz. Ruhumun söylediğini durup yalanlar... Şu dalgın aydınlık. Bilmez ki; ben çok yerle bir olanı gördüm. Ya acının ağırlığı nedir? Ölümün rengini kim bilebilir?"
Döndü Açıkgöz Şehir Kültür ve Edebiyat Dergisi Sayı: 84 Mart/Nisan 2015....
Bir karmaşa yaşan yüreğimin derinliklerine dalmış. Bir hüzün kıyısı vurmuş yalnızlığımın içinde birikmiş yağmur birikintilerinde sakladığım yarım kalmış ömrüm gibi ağlayan bir martının kanadında aslı kalmış bir mutluluğun sessizliğim hangi kalbe girsem bir hüsran savurur benliğimi bir ses ver yokluğun zamana karışmış tozlu anılarında bir ses ver çığlıklarımın arasında gizlenmiş sancılarıma Kadavra hükmü almış ayrılıkların nabzını yıkıntılara karışmış umutlarıma bir tümce sıralara yokluğumla varlığımın içine diz satırları kaldırım taşları gibi diz kifayetsiz kalmış tüm cümleleri anlamını yitirmiş ne varsa sana dair bırak tozlu sayfalarım da .......
Efendim tüm dostlara selamlar sevgiler olsun bu yaz bir yerlere giderim dedim olmadı kala kaldık İstanbul da :) aslında pek güzel oluyor İstanbul bu zamanlar bir sakinlik ve sessizlik çöküyor bu büyülü şehre :) neyse hiç olmadı bir ada turu yaparız bir hava alırız artık denizin maviliğini izleyerek bir nebze olsa rahatlarız artık bakalım :) bizim Osman efendiydi biliyorsunuz malum bizim evin şişko su o :) efendim göbeği önden gittiği için beyimizin :) takmış gene iki şarkıya hemde ne şarkılar eski 90 sanlardan kalma Atilla taş ayyy :) artık içim dışım azize ve Zennube olduuu o nasıl söylemektir o nasıl bir haykırıştır o nasıl kendin den geçmedir görmeniz gerek :) yakında isyan edicem acaba sesi kısılsa mı ki daha iyi olurdu diyecem ama sonra valla benim sesim kısılıyor adamnın dokunmazlığı var arkadaş :)) nerdee Osman bu birde güzel biliyor ki tüm şarkıcıları sormayın bizim evin assolisti paşam kırmızı renkli flütüyle :) o bizim mikrofonumuz :)) onsuz asla sahneye çıkmaz :))) biri şu Atilla taşa söylesin şu iki şarkıyı kaldırsın youtube dan :))) azize vee Zennube oyyyy birde şu kulaklık davamız var sormayın şu yeni çıkan kulaklıkları biliyorsunuz uçlarında sünger var ben sünger diyorum :)) sen bir gün kaçır onu kulağının içine Allah artık nasıl kulağının içine soktuysa şişko sen kal orada o küçük sünger tam ucunda yakaladık yoksa soluğu hastanede alacaktık :) valla cımbız sayesinde çıkardık şimdi gözü korkmuş artık dikkat ediyor göbekli :)) hee birde yeni bir tane daha ekledi o da ham çökelek biri benii yada osmanı durdursunnn :))) efendim bizim şişkonun:) bu günlük böyle macerası merak etmeyin bu maceranın devamı gelecekk :) efendim yüzünden tebessümler hiç eksik olması ..
Geldim ya, dumanlı bir su başından Bulut hummasıydı Umudu umutsuzluğu bir çizgide Korkuyla seyiren bir çizgide Ve susmak kırgınlıktı Bu soğuk yalnızlıkta Susmak, ölümü anmaktı
— Özel Arabul - Çizelge...
Söyle onlara Neden korkuyorsun Sen hangi yalanı Masal sanıp büyüyorsun......
Efendim tüm dostlara selamlar sevgiler olsun uzun zamandır şöyle güzel bir yazı yazayım dedim bir nasip olmadı evin hem iç işleri hemde dış işleri bakanı olunca at gibi koşturmak tan hiç bir şeye fırsat bulamıyorum şükür :) efendim bir babam geldi bir esti sonra fırtınasını bırakıp gitti sağ olsun benim anne baba ayrı uzun bir aradan sonra geldi de kendisini bizden çok kardeşim Osman'ı görmek istemiş bizim şişko babama çok düşkündür de :) gerçi şu aralar küsmüş babama haklı olarak bir den çekip gidince baya bir uğraştırdı bizi neyse ki şarkıları ve bizim şişkonun dizileri varda rahatız :) şu aralar yeni başlayan bir dizi var inadına aşk diye bizim Osman bayılıyor o diziye dizide geçen küçük bir olay vardı size o bölümün videosunu ekliyeyim izleyince sizi de bir gülme alacak :) artık yedi yirmi dört söylüyor adam evde sokakta velhasıl hiç dilinden düşürmüyor en son nasibini alanda otobüs şoförüydü :) Osman dememe kalamdan Osman söyledi bile sen kimse gösterdin ciciklerini Allan tan anladı da otobüsün şoförü karşıma dedi çocuğa bırak söylesin :) güler misin ağlar mısın paşamın birde havalı ki sormayın yani gözlükleri yakıyor :) adamın son zamanlarda dizilerde çalınan şarkıları istiyor artık şarkı aramaktan ve indirmekten bana bir şeyler oldu yemin ederim youtube beni atacak artık az kaldı :) çok şarkı indirmekten :))) bizim Osman efendinin maceraları hiç bitmez bir gün sahile indik Ortancı kardeşim ve bizim küçük baş belası neymiş paten aldık onu sürecekmiş :) gittik Osman da var yanımızda onsuz hiç olur mu neyse bizim velet düşe kalka bindi patene eve dönüş yoluna koyulduk tam ışıklara geliyoruz karşıya geçicez 3 tane araba otoparka girecek yan yoldan onlarda hızlı geliyor biraz Osman da tam kaldırımda bende yanındayım düş ayılar hayvanlar diye bir bağırdı bizim şişko :)adamlar sen duy 3 araba durdu önümüzde önce iri yapılı biri indi sonra birden 10 kişi oldular hepsi üstümüze doğru gelmesin mi geldiler ne olur kardeşim bir durum mu var diye önden biri geldi mi kardeşim hemen araya girdi bir şey yok kardeşim dedi siz o kadar hızlı geçtiniz ki kardeşim korktu oda bağırdı size sonra durumu izah edince hepsi bir den özür dilediler kusura bakma abla bana da dedim önemli değil siz öyle birden gelince dedim oda korktu neyse ki gençler Osman dan özür dileyip yollarına devam ettiler velhasıl bizim şişko az daha bize 3 araba adam dan dayak yiyecektik neredeyse gerçi bende fena adam dövmem yani döverim :) bizim şişkonun sizlere havalı ve gözlüklü resmini paylaşırım bir daha ki macerada :) efendim her günüz aydın güzel olsun ...hee az ye acık ye cümlesini halen söylüyor unutmadı yani :) yola devam son gaz ...:)
Her gidişin beni ben den aldı soğuk duvarlara çarpıp duran yüreğimin çırpınışları bir yel eser hüzün tutmuş kelimelerim de her gidişin beni ben den etti sandım ...sessiz kaldım
Sus yokluğunun soğuk duvarların arasında sıkışmış bir sessizliğin içinde sus susmakla öfkenin arasında kalmışsan gene sus koyuna gizlenmiş bir meltemin rüzgarında sus sus dedim ya sus işte ..... Sessiz kaldım ....
Bir yıldız aldım gökyüzünden ışığı sönmüş artık gecenin karanlığına ışık saçamıyor du
Solmuş tüm umutları artık yoktu verecek bir parça ışığı geceye haykırdı !!
_ geceye neden ama neden gitti beni bırakıp ışığım oysa beni dinli yen benle konuşan arkadaşım vardı göremeyeceğini onu konuşamayacağımı artık gece konuş konuş benle lütfen neden susuyorsun susma gece bir şey de gelecek ışığı geride o
Seni bırakmaz de susma susma ne olur gece konuşamaz oldu yıldızın haykırışlarına çığlıklarına cevap veremedi gece o kadar zordu ki bunu yıldıza nasıl
Söylerdi onun ışığının bir daha gelmeyeceğini ve öleceğini nasıl derdi gece yıldıza
Yıldız artık yorulmuştu haykırmaktan ağladı yaşlar bitti kurudu yavaş yavaş ölüyordu yıldız geceye tüm karanlığını savurdu artık anlamıştı her şeyin sonu olduğunu
Artık olmayacaktı gecenin karanlığında parlamayacaktı gece o çok sevdiği arkadaşını göremeyecekti konuşamayacaktı onla gece şaşırmıştı ne yapacağını artık yıldızı bir daha göremeyecek ona acı veriyordu yıldızın son bir isteği vardı geceden
Gece söyle yıldız son isteğini nedir diye sordu zorda olsa gecenin içi acıyordu
Son kez çok sevdiğim arkadaşımı onla dertlerimi hüznümü acılarımı sıkıntılarımı hayallerimi umutlarımızı paylaştığım canım arkadaşımı son kez göreyim gece ne olur bu isteğimi yerine getirdi ve yıldız o çok sevdiği arkadaşını tamam karşısındaydı şimdi yanındaydı yıldız son kez göreceği can arkadaşına tüm sevgisiyle tüm gücüyle ona sarıldı ve parladı o anda gecenin bir damla düştü gözünden oda çok seviyordu yıldızı ve yıldız can arkadaşının sessini duydu yıldız ne olur ne olur beni bırakıp gitme herkes gibi ne olur yıldız sen benim tek dostum arkadaşım canımsın yıldız gitme
Ne olur ben sensiz neylerim yıldız bu koca şehirde ne yaparım ben sensiz yıldız can arkadaşını hiç bırakmak istemiyordu ama yıldız artık tükenmişti ölüyordu artık can arkadaşından bir damla yaş geldi gözünden o anda tüm gökyüzü aydınlandı gecenin karanlığını aydınlık aldı yerini can arkadaşı yıldızı o kadar çok seviyordu ki onun bırakmak istemiyordu yıldız bir anda parladı tüm ışığı geri gelmişti tüm ihtişamıyla yeninden parladı gökyüzünde o artık ölmeyecekti yıldız can arkadaşının sevgisi o kadar büyüktü ki onun sevgisi yıldıza yeninden güç vermişti yıldız artık mutluydu o ne geceden ayrılacaktı nede o çok sevdiği can arkadaşından her gece gökyüzünde paralayacak can arkadaşıyla her gece konuşacak iki dost bir daha ayrılmayacak onlar artık mutlu gece yıldız can arkadaşı sevginin dostluğun arkadaşlığın nasıl olduğunu gösterdiler tüm gökyüzüne hayata bulutlara
Tüm dostlukların arkadaşlıkların sevginin böyle olması dileğiyle böyle dostluk arkadaşlık zor bulunur bu sefil hayata herkes mutlu olması dileğiyle